Alkol ağız yolu ile alındığında mide ve ince bağırsakta emilerek kana karışır. İnsanda bir rahatlamaya yol açarken fazla alındığında baş dönmesi ve denge problemlerine de yol açar. Karaciğerde metabolize olduktan sonra karbondioksit ve suya dönüşerek vücuttan atılır.

Kronik kullanımda folik asit ve B12 eksikliğinden, karaciğer yağlanması ve siroza, miğde ülserlerinden pankreas hasarına, şeker ve böbrek hastalıklarından psikolojik sorunlara kadar pek çok probleme yol açar. Hamilelerde bebeğe geçebilir.

Saç ekimi sonrası ilk dönemlerde alkol alımı önerilmemektedir. Alkolün yol açtığı sarhoşluk hali çeşitli çarpma ve travmalara yol açabilir. Bu operasyon da çeşitli lokal anastezi ajanları, sedoanaljezi ajanları kullanılmaktadır.  Operasyon sonrasında doktorlar tarafından çeşitli ilaçlar önerilmektedir. Alkolün bu ilaçlarla etkileşimi potansiyel bir tehlike olduğundan özellikle bu ilaçlar kullanılırken alkol alınmamalıdır. İbufen, asprin, asetaminofen, metronidazol ve yatıştırıcılarla alkol alımı önerilmemektedir.

Operasyon sonrası alkol alınmasının önerilmemesinin bir sebebi de alkolün özelikle şeker hastalarında kan şekerini düşürme özelliğidir. Ayrıca kanı sulandırdığı için kanamaya eğilimi arttırır. Bu nedenlerle hem operasyondan önce hem de operasyondan sonra alkol alımı önerilmemektedir. Ayrıca vücuda bu kadar zararları olan bir maddenin saç üzerinde mutlaka olumsuz etkilerinin olması beklenmelidir. Dolayısı ile sadece operasyondan hemen önce ve sonra değil, genel vücut sağlığı açısından da alkol alımı kısıtlanmaldır.